Hikayemiz
Sardes’in verimli toprakları, yüzyıllardır zeytin ağaçlarının kök saldığı, tarihle iç içe geçmiş bir yaşamın sürdüğü eşsiz bir bölgedir. SART’ın hikâyesi, bu bereketli topraklardan doğan en kaliteli zeytinlerin titizlikle seçilmesiyle başlar. Her bir zeytin, Lidya’nın kadim bilgeliğiyle modern tekniklerin mükemmel uyum içinde işlendiği bir sürecin sonucunda, üstün kalitede zeytinyağına dönüşür.
SART, doğaya ve çevreye duyarlı üretim anlayışıyla, zeytinyağının doğal aromasını ve besin değerlerini en saf haliyle korumayı hedefler. SART 'ın her aşamada titizlikle uyguladığı kalite standartları, doğanın sunduğu en değerli armağanlardan biri olan zeytinyağının saflığını ve lezzetini garanti altına alır. Geleneksel yöntemlerin modern teknolojiyle harmanlandığı bu süreç, Lidya’nın altın mirasına duyulan saygının bir göstergesidir.


Dünya sofralarına ulaşan SART , Lidya’nın bereketli topraklarından çıkan bir lezzet hikâyesi olarak küresel bir kimlik kazanıyor. Zeytinyağının evrensel diliyle farklı kültürleri ve nesilleri birbirine bağlayan SART, yalnızca bir tat deneyimi sunmakla kalmaz, aynı zamanda tarihin derinliklerine uzanan bir yolculuk vadeder.
SART , geleneksel ile moderni birleştirerek geçmişin bilgeliğini ve doğanın en saf değerlerini bugünün ve yarının nesillerine aktarmayı amaçlar. Bu, yalnızca bir markanın değil, aynı zamanda bir yaşam biçiminin ve Lidya’nın zengin mirasının taşıyıcısıdır. SART, Sardes’in altın mirasını, zeytinyağının eşsiz lezzetiyle modern dünyaya sunar.